13 Ocak 2014 Pazartesi

Divalar da Reyting İster!

 
Seveni de çok sevmeyeni de, yaptıklarını ve davranışlarını hoş görenler kadar tepki gösterenler de var. Ama kim ne derse desin bu ülkede, göz ardı edilemeyecek bir Bülent Ersoy gerçeği var.

Bülent Ersoy uzun zamandır hayatımızda, şarkıları, sözleri ve skandallarıyla... Genç sevgilileri ve hep aynı sonla biten evlilikleriyle, çok tepki çekti ama yine de uslanmadı, o yoldan gitmeye devam etti...

Tüm bel altı tepkilere, sataşmalara rağmen bir kadın olmayı başardı fakat bir hanımefendiyi oynayamadı. Sinirlendiğinde, bir yerlerde sakladığı erkeksi delikanlı öfkesi hep açığa çıktı. Bundan özellikle magazin gazetecileri sık sık nasibini aldı.

Bülent Ersoy'un sadece magazin programlarına malzeme olacak bir hayatı olmadı.
Örneğin, 12 Eylül'ün mimarlarıyla da kavgalıydı. Ersoy, Kenan Evren'in yargılanmaya başlandığı günlerde, suskunluğunu bozup çok sert sözlerle Evren'i eleştirmişti.

Evren Paşa'ya öfkesi büyüktü çünkü darbe sonrası Hey Dergisi'ne yaptığı; "Memnunum Evren Paşa'ya teşekkür ederim, Türk milletine hayırlı olsun" sözlerine rağmen kendisine sahne yasağı konmuş, çok zor günler yaşamıştı.

Uzun yıllar apolitik bir sanat hayatını tercih eden Bülent Ersoy, barış isteklerinin cılız kaldığı bir dönemdeyse ezber bozdu.

Pırlanta işlemeli mikrofonlarla sahneye çıkacak kadar gerçek hayattan kopuk olanların 'oğlum olsa hemen askere gönderirim' diye hamasi nutuk atmasına inat, Popstar gibi bir yarışmada 'oğlum olsa ölmesi için askere göndermezdim, ölüm değil çözüm' diyerek ezberleri alt üst etti...

Cenazelerin hiç eksik olmadığı bir zamanda söylediği bu "tehlikeli" ve “halkı askerden soğuttuğu” iddia edilen sözler nedeniyle yargılandı. Ancak bu ülkede onu anlayanlar da vardı, adliye kapısında 'Bıji Diva' pankartlarıyla karşılanması herhalde politik ironin zirvesiydi.
Bülent Ersoy şimdilerde yaptığı program, giydiği kostümler ve sözleriyle her hafta gündemde. Diva 40 yıllık sanat hayatı boyunca yapmadıklarını, denemediklerini son birkaç haftaya sığdırdı.

Düşünsenize, programa başladıktan sonra, hayatında ilk kez Kürtçe şarkı okudu, yetmedi Ahmet Kaya şarkısı seslendirdi. Sonra pantolon giydi ve en son Mevlid Kandili gecesi başörtüsü takıp ilahi okudu ve böyle devam ederse daha çok şaşırtacak...
Tüm bunlardan sonra herkes Bülent Ersoy'u eleştiriyor,  bunları reyting için yaptığını iddia ediyorlar ve haksız da sayılmazlar.

Eğer Türk televizyonları ve medyası eşeklerin öküzlerin stüdyolara sokulduğu, canlı yayınlarda insanların birbirine küfür edip kavga ettiği, absürt, tuhaf yayınlara izin veren bir sektör olmasaydı bende herkes gibi Bülent Ersoy’u ve geldiği noktayı eleştirecektim.

Ancak maalesef reyting ve ekranda kalma kaygısı nedeniyle televizyon ekranlarında denenmeyen şey kalmadı. O yüzden Bülent Ersoy gibi bir ismin bile başörtüsü takıp ilahi okuması bu yolda atılmış oldukça mübah bir adım...

Ancak “başörtülü, ilahi okuyan Bülent Ersoy” bile ekran başındaki çoğu izleyiciye cazip gelmedi, reyting listesinde ancak 14. sırada yer buldu. Çünkü ülkenin büyük bir bölümü amatör ve oryantalist bir bakış açısıyla çocuk gelinler olayını ajite edip, sömüren bir diziyi izliyordu…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder