7 Mayıs 2014 Çarşamba

Benim sanatçım işini bilir!



Bu ülkenin en büyük sorunlarından birisi bana göre aydın ve özellikle ünlü sanatçılarının çok korkak olması. Ülkede kıyamet kopsa umurlarında değil.

Sokaklar savaş alanına döndü, çocuklar katledildi, katliamlar yaşandı. Yıllardır binlerce insan hukuksuz bir şekilde cezaevlerine atıldı ama yine de onlar, başka bir ülkede yaşıyorlarmış taklidi yapmaya devam etti...

Devletten kaynaklanan her türlü hukuksuzluğa ve antidemokratik uygulamaya karşı söz söylememe konusunda neredeyse hepsi hemfikir. 

Bu ülkenin bir yarısında yıllardır yaşanan çatışmalar, ölümler ve tüm insan hakları ihlalleri onların gündemine hiç girmedi.

Sadece toplumsal duyarlılıkların ve baskıların ağır bastığı, herkesin kendisini bir şeyler söylemek zorunda hissettiği zamanlarda (asker cenazeleri-bombalı saldırılar) klişe mesajların dışında çoğu hiçbir zaman belirlenen o sınırı aşmadı. 

Olanları, yapılanları sorgulama gereği hissetmedi. Düşünün Türkiye gibi siyasetin ve politikacıların hiç gündemden düşmediği, her gün türlü tuhaflığın yaşandığı bir ülkede siyasi hiciv yok; ne stand up gösterilerinde ne de filmlerinde.

En son Gezi eylemleri sırasında bazıları zincirlerini kırıp, doğru ya da yanlış hiç olmazsa bir eylemselliğe imza attı. Siyasal kibirli iradeye karşı gelme cesaretini kendinde buldu. 

Ancak kısa süre sonra yaptığı şeyin muhasebesini yapıp, kariyeri ve kazancı için bunun tehlikeli olduğunun farkına varıp u dönüşü yapanlar yine şaşırtmadı.

Bunları anlatmamın nedeni Fenerbahçe, daha doğrusu Aziz Yıldırım için adalet çağrısı yapan ünlü isimlerin hazırladığı o ilginç video.

Yanlış anlaşılmasın yaptıkları şey yanlış değil. Türkiye'de son birkaç yıldır insanların nasıl yargılandığı, nasıl suçlanıp bir anda cezaevlerine atıldığı ortada. Ancak burada bir başka sorun var. Aziz Yıldırım için bir araya gelen ve "adalet adalet" diyen birbirinden ünlü bu sanatçılar şimdiye kadar olan biten her şeye karşı hep suskundular. 

Herkesi ayağı kaldıran olaylar olduğunda bile, baskılara dayanamayıp attığı bir tweeti birkaç saat sonra silecek kadar ürkektiler.

Çok eskilere gitmeden, sadece son birkaç yılda Türkiye'de olanlara baktığımızda, dehşet verici örnekleri görebiliriz. Özellikle devlet ve üniformalılardan kaynaklanan şiddet hiç bitmedi. 

Ölen çocukları mı saysak yoksa puşi taktığı için ve ya parasız eğitim talep ettiği içeri içeri atılan gençleri mi?

Hadi dağ başında vurulup bırakılan ve 3 yıldır adalet adına tek bir adım atılmayan Roboskililer'den belki hiç haberleri olmadı. Peki ya linç edilen Ali İsmail Korkmaz ve diğerleri?

Bana göre bu ülkedeki tüm hukuksuzluklar ve antidemokratik uygulamalar karşısında konuştuğunda büyük bir etki yapma gücüne sahip çoğu şöhretli fazlasıyla korkak ve temkinli. Bu yüzden de hep sustular, hep görmezden geldiler. 

Öne çıktıklarındaysa daha çok soft ve zararsız olayları, cümleleri tercih ettiler. Tıpkı Aziz Yıldırım için adalet istedikleri bu video gibi. Aziz Yıldırım'n yeniden yargılanmasında sorun görmüyorum.  

Ancak Aziz Yıldırım ve camiası bu konuda seslerini duyurabilecek güce de imkanlara da sahip. Bunu fazlasıyla da yapabiliyorlar.

Keşke bu çok ünlü şahsiyetlerimiz yıllardır adalet bekleyen diğer insanlar için de bu kadar duyarlı ve cömert olsalardı. 

Örneğin kitap sattığı için örgüt üyeliğiyle suçlanan ve 5 aylık ikizleriyle cezaevine girmesi an meselesi olan Mülkiye Kılıç için de adalet isteyebilirler mi? 

Zahmet edip 140 karakteri yan yana getirip "o çocuklar cezaevinde büyümemeli" diyebilirler mi? 

Bence diyemezler. Çünkü aynı zamanda bir taraftar olarak Fenerbahçe tribünlerine oynamak, yönetimin gözüne girmek varken onları politik "marjinal" gösterecek çağrılarda bulunmaları hiç de akıllıca değil...