5 Ocak 2014 Pazar

İsmail Beşikçi'ye "Hain" deme sırası Kürtler de mi?



Bu topraklarda bazı şeyler hiç değişmiyor. Kişiler, partiler ve liderler farklı olsa da kullanılan argümanlar hep aynı oluyor.
Şimdiye kadar onlarca kişiyi "hain, işbirlikçi, ajan" ilan ettik ve bu yüzden birçok kişi katledildi.

Ama Türkiye'de birileri bir türlü bu huyundan vazgeçmedi neredeyse bir gelenek haline geldi. Her devrin kesinlikle bir "haini" var, linç edilip, itibarsızlaştırılmaya çalışılır.

Beni şaşırtansa, Kürt siyasal hareketinin şimdilerde zaman zaman aynı refleksleri kopyalaması. Belirli kişilerin kontrolünde olan medyalarında farklı şeyler söyleyenler bir anda afaroz ediliyor.

Bunun son örneği hayatını Kürt Meselesi'ne adayan ve bu uğurda 17 yıl cezaevinde yatan İsmail Beşikçi Hoca oldu.

Hayatı boyunca hiçbir zaman muhalif kimliğinden ödün vermeyen Beşikçi'nin, herhalde Kürt siyasal hareketini eleştirmesinden daha doğal bir şey olamaz.

Türkiye'de bunu hakkıyla yapacak tek kişidir bana göre. Zira Kürt Meselesi'nin Türk kökenli tek akademisyen mağduru,tanığı ve kurbanıdır İsmail Beşikçi.

Bu devletin Kürtler'e uyguladığı her türlü baskı, işkence ve cezaevi ile uslandırma yöntemlerinden bizzat geçmiştir. O yüzden kimse ona, meseleye dışarıdan bakan Türk aydını muamelesi yapamıyor. 

İsmail Beşikçi de, Kürt Meselesi'ne ve Kürtlere onları bir kitap ve ya makaleye konu ettikten sonra sırtını dönen yazar muamelesi yapmıyor. Açıkça, Kürtler'in bu ülkede statü ve hak sahibi olması için mücadele verdi ve vermeye devam ediyor.

Belki de bu yüzden Kürt Siyasal hareketinin "yol haritasını ve politikasını" özellikle Öcalan'ın yakalanmasından sonra eleştirmeye başladı..

Bu eleştirilere önceleri "homurdanma" şeklinde tepki gösterildi, ardından 2009 yılında Beşikçi açıkça tehdit edildi, o günden beri aradaki makas giderek açıldı.

En son İsmail Beşikçi büyük ses getiren "Roboski-Goyiler" adlı yazısında Öcalan'ı ve Sebahat Tuncel'i eleştirdi. Kürtçe ve Kürdistan'ı yeterince önemsemediklerini, Türkiyeleşme sevdalarının her şeyin önüne geçtiğini yazdı. Kürt dilinin öğrenilmesinin ve yaşatılmasının öneminden bahsetti.

Yazı sertti ve gerçekten haksız olduğu noktalarda olabilir ama içerisinde hakaret yoktu, sadece durum tespitleri ve bir türlü cevabı verilmeyen sorular vardı.

Beşikçi'nin o yazısına cevap birkaç gün sonra geldi. Ferda Çetin adlı bir kişinin "İsmail Beşikçi Siyasete Giriyor" adlı karşı yazısı ANF'de yayınlandı ancak yazının içeriği sanki fanatik ulusalcı basından alınmış gibiydi.

Hakaret, tehdit, aşağılama ne derseniz vardı ancak sadece Beşikçi'nin yazdıklarına ve sorduklarına cevap yoktu.

"Hain" ilan edilmenin ne olduğunu en iyi bilmesi gerekenler, neredeyse 40 yıldır yanlarında olan ve hayatını Kürt Meselesi'ne adayan, hatta artık Türk kamuoyunun bile "muteber" kabul etmek zorunda kaldığı İsmail Beşikçi'yi bir çırpıda "hain, ajan" diye yaftalıyordu.

Aziz Nesin'in yıllar önce "İngiliz Ajanı" dediği Sarı Hoca'ya bu kez bazı Kürtler "ısmarlama" yazılarla "hain" diyordu. Sahi Kürtler'e yapılanlara karşı kitaplar yazan, ve 17 yılını zindanda geçiren Kürt bile olmayan birine, siz hangi mantık ve hangi hakla "hain" diyebiliyorsunuz.

Madem geleceğiniz nokta, İsmail Beşikçi gibi bir ismin eleştirilerine bile tahammül göstermeyip Kemalist, ulusalcı refleks gösterip, onu hain ilan etmekse, o zaman bunca mücadele neden verildi, tüm o bedeller neden ödendi... Kapatın dükkanı mevcut sistemde devam edin...

Yanlış anlaşılmasın İsmail Beşikçi eleştirilemez değil, tabiki yazdıklarına ve söylediklerine karşı cevap verilecek ancak mümkünse o yazıdan hakaretleri ve diğer kırıcı lafları çıkardığımızda geriye bir şey kalsın...

Son olarak, bu tepkilere rağmen Kürtler ve Kürt Meselesi hakkında 41 kitap yazan, bunun için hakkında 62 dava açılan, 36 mahkumiyet alan ve 17 yıl cezaevinde kalan İsmail Beşikçi'nin dünden bugüne söyledikleri ile savundukları arasında bir değişiklik olduğunu iddia edecek birisi var mı?

Daha açık bir ifadeyle, bu görüş ayrılığının sebebi kim ve ya ne? Kürt Meselesi konusunda gerçekten İsmail Beşikçi mi değişti yoksa onu değişmekle itham edenler mi?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder