25 Şubat 2016 Perşembe

MGD gecesinden Paris’teki mezara!

16 yıl önce olanları hepiniz biliyorsunuz. Bugünlerde söylemeyeni dövdükleriKürtçe şarkı, daha doğrusu Kürtçe şarkı isteği yüzünden Ahmet Kaya büyük bir lince uğradı.
Ülkenin orada bulunan ne kadar ünlü vepopüler sanatçısı, yazarı, yapımcısı, oyuncusu, gazetecisi varsa, o gece bir delilik haliyle memleket savunmasına geçti, Ahmet Kaya'ya karşı.
Maalesef parmakla sayılan birkaç kişi ve garsonlar dışında kimse normal davranmayı seçmedi. Çatal bıçak atanlar, Ahmet Kaya'nın masasına yürüyenler, 10. yıl Marşı ve "Memleketim" şarkısıyla ortamı provoke etmeye çalışanlar, alkışlarla linç korosuna katılıp eşlik edenler, hiç unutulmayacak bir utanç sayfası olarak, kameralar tarafından kayda geçti.
Ancak o gece küçük bir azınlığın aklı başında davranmasına rağmen tüm ihale yanakları okşandıkça daha gür sesle"bu vatan bizim ellerin değil" diyerek gecenin amigoluluğunu yapan Serdar Ortaç'a kaldı.
Bu yüzden de hep sözlü ve fiziki tepkilerin hedefinde oldu ve sonunda özür dileme, günah çıkarma gereği duydu.Bana göre bu konuda tek ve en samimi yüzleşmeyi de o yaptı. Açıkça ve defalarca çıkıp herkesin önünde özür diledi. Yaptığı hatanın kötücül sonuçlarını itiraf etti.
Bu yüzden kendi adıma Serdar Ortaç'ın Ahmet Kaya konusunda daha fazla eleştirilmesini doğru bulmuyorum çünkü bu saatten sonra kimsenin özür dilemekten, pişmanlığını herkesle paylaşmaktan başka yapacak bir şeyi de yok.
Bir de o gece en az onun kadar suçlu olan ve bugüne kadar hiç sesini çıkarmayanlar var. Neyse ki son zamanlardaki tartışmalar sayesinde herkes onların kim olduğunu çok iyi biliyor.
Bu konuyu yeniden deşmemin nedeniyse Kenan İmirzalıoğlu'nun birkaç gün önce Paris'te Ahmet Kaya'nın mezarını ziyaret edip, orada çektirdiği fotoyu paylaşması.
Olay gecesinin görüntülerinden de teyit edileceği gibi "Miroğlu"da o gece oradaydı ve Ahmet Kaya linç edilirken o da masaların önünde tur atıp, alkışlarıyla tempo tutuyordu.
Şimdi sorsanız hepsinin bahanesi belli "ne olduğunu anlamadık, tuvaletteydik, sadece şarkıya eşlik ettim" gibi şeyler söyleyecekler ama gerçeği değiştiremezler.
 O günlerde Osman Sınav yapımı "Deliyürek" dizisinde canlandırdığı "Miroğlu" karakterinden bir hayli etkilenen Kenan İmirzalıoğlu'da oradaydı ve iddia edildiği gibi olayları yerinden sessizce izlemiyordu.
Daha öncede söylediğim gibi Ahmet Kaya'ya gösterilen tepki kişiler üzerinden değil, zihniyet açısından sorgulanmalı. İşte o yüzden geçmişte yanlış yapan, o karanlık siyasi atmosferin etkisinde kalan Kenan İmirzalıoğlu gibi ünlü isimler Paris'e, Ahmet Kaya'nın mezarına turistik geziler düzenlerken ve fotoğraf çekip paylaşırken en azından bir özeleştiri de yapabilmeli.
O mezarda yatana bakınca, sadece kendisini değil, o gece teslim oldukları zihniyeti sorgulayabilmeli. "Biz dün çok yanlış yaptık" deme cesaretini gösterebilmeli. Ahmet Kaya'nın mezarına gidiyorsa o gece olanları da mutlaka çok iyi hatırlıyordur.
Ahmet Kaya'nın neden orada yattığının farkındadır herhalde.  Ancak gördüğüm kadarıyla Serdar Ortaç dışında, o gece orada raydan çıkan hiç kimse bu yürekliliği gösteremiyor.
Sanırım bunda topluca yaptıkları linç anının giderek büyüyen utancının büyük etkisi var ve bununla yüzleşmek en azından özür dilemek öyle görünüyor ki, herkesin harcı değil.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder